revizyon ile organize matbaacılık brnckvvtmllttrhaberi
PROBİYOTİK SÜT ÜRÜNLERİ VE BAĞIŞIKLIK SİSTEMİ
“ Probiyotik içeren fermente süt ürünleri ve diğer gıdalar insan sağlığına pek çok olumlu etkilerinin yanında bağışıklık sisteminin gelişimine de destek sağlamaktadır. “
revizyon ile organize matbaacılık brnckvvtmllttrhaberi
Sağlık
Probiyotik terimi yunanca “ yaşam için” anlamına gelen ve yıllardan beri çeşitli şekillerde kullanılan bir terimdir. Probiyotikler, intestinal mikrobiyal dengeyi sağlayıp geliştirerek konak sağlığına yararlı etkiler sağlayan canlı mikrobiyal gıda katkıları olarak tarif edilmektedir.revizyon ile organize matbaacılık brnckvvtmllttrhaberi Bu terim ilk kez fermente süt ürünlerinin sağlığa yararlı etkilerinin olduğunu belirten Metchnikoff isimli bir araştırmacı tarafından 20. yüzyılın başlarında ortaya atılmıştır.
Probiyotiklerin yararlı fonksiyonlarını şu şekilde sıralamak mümkündür;
• Beslenme açısından yararlıdır.
• Laktoz intoleransın azaltılmasında etkilidir.
• Vitamin üretimi, mineral ve iz element biyoyararlılığını arttırıcı etki gösterirler.
• Galaktosidaz gibi önemli sindirim enzimlerini üretirler.
• Kolesterol düşürücü etkileri vardır.
• Bazı hastalıkları önleyici ve tedavilerine yardımcı özellikler gösterirler.
• Alerjilerin tedavisi ve önlenmesinde etkilidirler, bağışıklık sistemini güçlendirirler.
• Bağırsak sistemini rahatlatıcı ve düzenleyici etki gösterirler.
Probiyotik olarak kullanılacak mikroorganizmaların sahip olması gereken bazı özellikleri kısaca özetleyecek olursak;
a) İnsan orijinli olmalı,
b) İntestinal mukozaya tutunabilmeli,
c) Düşük pH, asit ve safra tuzlarına dirençli olmalı,
d) Güvenilir olmalı,
e) Etkinliği gösterilmiş sağlık yararları olmalı,
f) Canlı olmalı, besinlere ilave edildiğinde canlılığını kaybetmemeli,
g) Konak için patojen ve karsinojenik olmamalı, normal florayı bozmadan patojen bakterilere etki etmeli, doğal floraya adapte olabilmeli,
h) Antimikrobiyal maddeler salgılayabilmeli,
i) Sindirim kanalında geçici olarak kolonize olabilmelidir.
Probiyotik özellik gösteren başlıca laktik asit bakteri türleri aşağıdadır;
Lactobacillus sp. Bifidobacterium sp. Enterococcus sp. Streptococcus sp.
Lb. Acidophilus B. bifidum E. Faecalis S. Cremoris
Lb. Casei B. longum E. Faecium S. Salivarius
Lb. Delbrueckii ssp. Bulgaricus B. animalis S. Diacetylactis
Lb. Lactis B. infantis
Lb. Plantarum
Lb. Reuteri
Lb. Brevis
Probiyotik özellik gösteren bifidobakterler, bağırsak florasını iyileştirme, diyareyi önleme, bağışıklık sistemini aktive etme, kanda kolesterol seviyesini düşürme, kanseri önleme, mineral absorbsiyonu güçlendirme gibi yararlar sağladığı, ancak gıda maddesiyle alınan probiyotiklerin bağırsak sistemine canlı olarak ulaşması ve gıda maddesinin en az 106 koloni / g. Canlı probiyotik bakteri içermesi gerektiği bildirilmektedir. Laktik asit bakterilerine ek olarak Saccharomyces cerevisiae ve Saccharomyces boulardii gibi mayalar da probiyotik özellik göstermekte ve probiyotik olarak kullanılmaktadır. revizyon ile organize matbaacılık brnckvvtmllttrhaberi
Bağışıklık Sistemi
Doğumla birlikte steril olan gastrointestinal sistem ( GİS )florası, yenidoğan döneminde kazanılmakta ve yaşam boyu sabit kalmaktadır. Bağırsaklar vücuttaki en büyük immun organ olarak bilinmektedir. Bağırsak bakterileri bağırsaktaki bu immun sistem hücreleri ile devamlı etkileşim halindedir. Bu etkileşim immun sistem gelişimi için önem taşımaktadır. Steril ortamda yetiştirilen deney hayvanlarının bağırsak lenfoid dokusunun gelişmemesi bakterilerin immun sistem gelişimindeki önemli rolünü ortaya koymaktadır. Bu hayvanlarda kandaki immünoglobulin konsantrasyonları da düşük olmaktadır. Alerjik hastalıkların önlenmesi ve tedavisi, aşılara yanıtın iyi olması dikkate alındığında immün sistemin uygun gelişimi önem teşkil etmektedir. Probiyotikler gastrointestinal sistemdeki immun sistemi güçlendirdiği gibi sistemik immun yanıt üzerinde de etkilidir. Probiyotikler, yukarıda sözü edilen etkileri vücuda zarar verebilecek immun mekanizmaları harekete geçirebilmektedir.
Probiyotikler, proinflamatuar ve antiinflamatuar sitokinlerin salınımı aktive ederek immun sisteme düzenleyici etki gösterirler. Yapılan bilimsel çalışmalar ile bağırsak mikroflorasının bağırsak defans bariyerinin önemli bir parçası olduğu ortaya konmuştur.
Probiyotik bakterilerin endojen konakçı savunma mekanizmalarını desteklediği gösterilmiştir.
Probiyotiklerin immünolojik olmayan bağırsak savunması üzerindeki etkisi, bağırsak mikroflorasının stabilize olmasıyla karakterizedir. revizyon ile organize matbaacılık brnckvvtmllttrhaberi Probiyotik bakteriler humoral immun yanıtı arttırıp, bağırsak immunolojik bariyeri güçlendirmektedir. Probiyotik bakterilerin ayrıca zararlı patojenlere karşı nonspesifik konakçı direncini uyardığı belirtilmektedir.
Probiyotikler tarafından immun yanıtın arttırılması, patojenik mikroorganizmaların neden olduğu enfeksiyonlara karşı direncin artmasını ve potansiyel olarak kanserin engellemesini de sağlamaktadır.
Otoimmunite
İnsan primatlar çevredeki bakteriler ve uygun yön kurulmuş simbiyotik ilişki ile evrim geçirmiştir, yani bakteriler bağırsaklarda zararsız bir bölgeye kolonize olmaktadır. Bağırsak mikroflorası diğer yararlarının yanında ev sahibi canlının otobağışıklığının önlenmesine yardımcı olmaktadır.
Modern topluma geçiş ile birlikte yaşam stili ve diyette değişiklikler meydana gelmiş bunun sonucu olarak bağırsak ekosistemi değişmiştir. Probiyotik miktarı azalmış bozulan bağırsak mikroflorası otoimmunite hastalıklarının gelişme riski ortaya çıkmıştır.
Sonuç
Günümüz tüketici anlayışı klasik gıdaların yanında beklentileri daha fazla karşılayan fonksiyonel gıdalara yönelmektedir. Özellikle Avrupa’da sindirim sistemi sağlığı açısından bu gıdalar anahtar rol üstlenmektedir. Yaşam stili ve tüketilen gıdalardaki değişiklikler ve endüstriyelleşme insan bağırsak sistemi ekosistemi üzerine çok büyük bir etki göstermektedir. Probiyotik içeren fermente süt ürünleri ve diğer gıdalar insan sağlığına pek çok olumlu etkilerinin yanında bağışıklık sisteminin gelişimine de destek sağlamaktadır. Probiyotik gıdalar üzerine yapılacak yeni araştırmalar ile bu mikroorganizmaların olumlu etkileri olduğu daha da ortaya çıkacaktır.
Kaynak : SÜT DÜNYASI - Süt Ürünleri ve Teknolojileri Dergisi